Geçen sene Ekim ayında “Tissot” başlığıyla bir yazı yazmıştım. Şu anda çalıştığım şirkette, Avea, “Proje Yönetimi Kavramları ve PMP hazırlık” eğitimini iki defa verdim. İhtiyaca göre vermeye devam edeceğim. Eylül ayındaki ilk eğitimime katılanların hepsi proje yönetmiş profesyonel kişilerdi. O yazımda da vurguladığım gibi gerçekten çok keyifli ve profesyonel bir eğitim olmuştu.
Eğitime katılan arkadaşlarımın bir kısmı PMP sınavına hazırlandılar ve sınavı başarıyla geçip PMP oldular .Bugüne kadar sınava 5 kişi girdi ve ilk girişlerinde sınavı başarıyla geçtiler. Şimdiye kadar vermiş olduğum eğitimlerde bir sınıftan hiç bu kadar PMP çıkmamıştı. Benim için de büyük bir başarı oldu. “Tissot” yazımda da belirttiğim gibi başarı, kişinin konsantrasyonunu devam ettirmesine bağlı. PMP olan arkadaşlarımın isimlerini de paylaşmak istiyorum: Fahri Sinan, Gülcan Berber, Fatih Berber, Hayrullah Ayaş ve Levent Semi Gökçen. Şimdi sırada Murat Karabatur ve Mehmet Bütün var. Onlar da iki hafta içerisinde sınava girecekler. Hepsiyle gurur duyuyorum, %100 başarı ile devam ediyoruz…
İkinci eğitimimi de Şubat ayında verdim. Onlar içinden de PMP olacak kişiler var. Çalışmalarını sürdürüyorlar, Nisan-Mayıs aylarında sınava girmeyi planlıyorlar. Onlar içerisinden de PMP’ler çıkacak ve onların isimlerini de burada paylaşacağım.
Ayrı bir yazı yazmak yerine bu yazımı güncelliyorum. Murat Karabatur da 2 Nisan’da sınavı başarı ile geçip PMP oldu. Şimdi sırada Mehmet var, onu da bekliyorum.
Evet Mehmet de bugün, 30.04.2009, PMP oldu 🙂 %100 başarı ile devam ediyoruz. Şu ana kadar 7 kişi oldular, sanırım Türkiye’de bir sınıftan bu kadar PMP daha önce hiç çıkmamıştı…
Bu yazımı 31.03.2009 tarihinde yazmıştım. O tarihte eğitim verdiğim arkadaşlardan 5 tanesi PMP sınavını başarıyla geçmişti. İsimlerini burada paylaşmış ve o tarihten sonra PMP olacak arkadaşların isimlerini de , yeni bir yazı yazmak yerine, yine bu yazımı güncelleyerek belirteceğimi vurgulamıştım. Daha sonra Murat ve Mehmet de sınavı başarıyla geçerek PMP oldular. Tabiri yerindeyse PMP fırtınası devam ediyor. Bugün de, 26 Mayıs 2009, Ayşe Hande Gülsün sınavı başarıyla geçerek aynı sınıftan çıkan 8.PMP oldu. Hande’yi de tebrik ediyorum. Bu zorlu süreci başarıyla geçti. Sırada olan arkadaşlar var. Arkası geliyor… 😉
Evet arkası geliyor. Bugün de, 9 Haziran 2009, Kubilay Erdem ve Bora Davran PMP sınavını başarıyla geçip PMP oldular. 4 ay içinde toplam 10 PMP çıktı… Kubilay ilk PMP hazırlık sınıfındandı. İlk sınıf kendisi için bir mail grubu oluşturdu ve ismini “PMP Training First Class” olarak belirlediler. İkinci PMP hazırlık sınıfı da kendi mail grubunu oluşturdu ve ismini “PMP Training Premium Class” olarak belirledi. Bora, eğitim verdiğim ikinci PMP hazırlık sınıfından çıkan ilk PMP oldu. İkisini de tebrik ediyorum. Bu ay içinde sınava girecek 4-5 kişi daha var, onları da bekliyorum.
16 Haziran 2009’da da Osman Karslıoğlu aileye katıldı. Osman da ikinci PMP hazırlık sınıfının ikinci PMP’si oldu. Yeni PMP’lerimizin sayısı 11 oldu. 30 Haziran Salı günü Ercan, Fatih, Hasan Fehmi, Mutlu ve Mustafa sınava girecekler. Hepsinin de sınavı geçeceğine eminim. Geçtiklerinde buraya yazacağım.
Bugün, 30 Haziran 2009, Fatih Çalışkan, Ercan Küçüközen, Mutlu Önder, Mustafa Bölükbaş ve Hasan Fehmi Gencer de sınavı başarıyla geçtiler. Hasan Fehmi ilk sınıftan, diğer arkadaşlar ikinci sınıftan. Böylece ilk sınıftan 10 kişi, ikinci sınıftan da 6 kişi PMP oldu. Bu arada vermiş olduğum eğitimlere katılmamış olsa da sınav hazırlığında destek verdiğim Özlem Karabatak da bugün kervana katıldı ve PMP oldu. Hepsini tebrik ediyorum, gerçekten büyük bir başarı oldu, bir günde 6 tane PMP çıktı. 4 ay içinde toplam 17 kişi PMP oldu 🙂
Bugün 23 Şubat 2010. Bu yazımı güncelliyorum. İlk sınıfımdaki öğrencilerden Sezgin Tepe de yaklaşık 1.5 sene sonra bugün sınavı başarıyla geçerek PMP oldu. Böylece ilk sınıftan 11 kişi PMP oldu. Eğitim bitiminden itibaren benim önerim çalışmayı bırakmadan 2-3 ay içinde sınavı almak. Çünkü insan konulardan uzaklaşıyor ve sonra toparlamak gerçekten zor. Sezgin, bu kadar süre geçtikten sonra başarı gösterdi. Bu özel bir durum, kendisini canı gönülden kutluyorum.
İkinci PMP hazırlık sınıfından Dilek Karapelit de bugün, 29 Aralık 2010, sınavı başarıyla geçerek PMP oldu. Dilek eğitimini 2009 yılında almıştı. Oldukça uzun bir süre sonra tekrar konuya konsantre oldu ve başarıyla bu zorlu sınavı geçti. Bu süre içerisinde ben de elimden geldiğince onu yönlendirip destek olmaya çalıştım. Bu kadar süre sonra tekrar konsantre olup bu süreci tamamladığı için Dilek’i kutluyorum.
Artık bu arkadaşlarım çevrelerindeki diğer proje yöneticilerine mentorluk yapacak ve onların da PMP olmaları için destek verecekler. Böylece proje yönetimi kültürü, adım adım, daha da yaygınlaşacak
Algın, yazıda adı geçen yeni PMPlerden biri olarak bize rehberlik ettiğin için öncelikle teşekkür etmek isterim.
Avea’da proje yönetimi konusunun önemi ve bilinirliğinin bu sayede artacağını ve PMP grubuna her ilavenin bu süreçte katkısı olacağını düşünüyorum.
Bu sınıfın sansli PMP’ lerinden biri olarak aldıgimiz egitim ve destegi icin Algin arkadasima cok tesekkur ediyorum, bu isi gercekten cok iyi biliyor. Biraz da siz fedakarlik yapip emek verdikten sonra proje yonetim metodolojisini , PMI bakıs acisi nezdinde ozumsemis oluyorsunuz. Geriye sadece sinava girmek kaliyor.
Konunun bilinirligi ve yayginlasmasi icin her sirketin kendi bunyesinde bu tarz ciddi calismalar yapmasinin, sirket projelerine, proje yoneticierine ve paydaslarina profosyonel bir bakis acisi katmasi acisindan cok faydali olacagi kanaatindeyim.
Gerek eğitim sırasında gerekse eğitim sonrası sınava hazırlık döneminde, sürekli bir motivasyon sağlayarak, bu sınavı başarı ile geçmemizdeki yardımların için çok teşekkür ediyorum. Şirket içinde aynı dili konuşmak ve projelerin PMI metodolojisine uygun olarak yönetilmesi adına yapılan bu çalışmaların, hem kısa vadede hem de uzun vadede sonuçlarını almaya başlayacağımızdan eminim.
selam Algın, bir eğitmen öğrencilerini ancak bu kadar destek olabailir. ve yine bu denli onlarla gurur duyabilir.
Emeğin ve öz verin için tekrar teşekkür ederim.
benim için sınav hazırlık dönemi zorlu ve stresliydi ama buna değdi :).
Ama sınav sonunda şunu dedim, bir daha evli çocuklu bir bayan olarak bu tür süreklilik ve disiplinli çalışma gerektiren oolaylara bulaşmayacağım…
Algın abi ne güzel yaa. Vallahi eğitim verdigin arkadaşları cok kıskandım ben de senden dinlemek isterdim. Benim kursum da başlıyor umarım ben de başarılı olurum. Senden eğitim alamasam da temelleri seninle basladı pmp serüvenimin 🙂 sevgiler saygılar..
Algın, sayende PMP surecini su ana kadar %100 basariyla surduruyoruz. Ekipten zaman bulup sinava giremeyenler var ancak onlarinda sinavi senin desteginle asacagini dusunuyorum.
Bana katkilarin ve surekli destegin icin sana cok tesekkur ederim. Ara ara bu ise nerden girdim dedigimde hep gulen yuzun ve sakin tonlaman ile beni cesaretlendirdin.
Ozellikle elektronik ortamda kayip olan sinav kagidimin oldugu donemde “birsey olmaz” tavrin icin sagol.
sinava girecekler icin senin egitmenligin ve koclugunun cok buyuk katkisi olacagina inaniyorum.
sevgi ve saygilarimla
Sagolasin Algin, sayende PMP olduk. Isin yarisi niyet etmek derler. Algin sizin icin niyet ettiyse, isin tamami garanti oluyor. Algin, israrciligi ile sizin izinizi suruyor ve adim adim yapilmasi gereken isleri size yaptiriyor.
Tabii bu en basta egitim ile basladi. Egitim sirasinda Algin bizi hem bilgi ile donatti, hem de PMP olmanin ozeni ile. 15 kisilik grubumuzda su ana kadar 50% civarinda PMP kazandirmis olsa da, isin sonunda kalan arkadaslari da pesini birakmayip 90%’lik bir basariya ulasacagimiza inaniyorum.
PMP olduktan sonra da her seyi bir kenara atmak da yok. PDU kazamnak icin de destek devam ediyor.
Avea’da senin buddy’ligini ben yaptim, sen beni tek basina buddy of the year ilan ettin. Karsiliginda sen de bana PMP buddy’lik yaptin. Ben de seni PMP buddy of the year ilan ediyorum :-))
Her sey icin tesekkurler.
Eğitim dönemi mükemmeldi; hevesli, kararlı bir sınıf ve son derece başarılı bir eğitmen, Algın.
Sonrasında Algın vazgeçmez bir kararlılıkla hem öğrencilerini izledi, hem de sınava hazırlanıp, başarılı sonuç almaları için motive etti.
Çok yeni sertifika almış bir PMP olarak kendisine çok teşekkür ediyorum.
Bir sevdiğim söz var “Yeterince sebebin varsa herşeyi yapabilirsin”…Bizim herbirimizin kursun başlangıcında yeterince sebebimiz yoktu belki ama, Algın, motivasyon süreci yaşatarak herbirimize yeterinden fazla sebep verdi, o sebeple de tüm grup büyük bir başarıya imza attık.
Kendisi şimdiye kadar eğitim aldığım eğitmenler içerisinde motivasyon tarafı en güçlü kişi diyebilirim. Hatta bende öyle bir hal yarattı ki, deli cesareti ile, ben bu işi yaparım, çok bile çalıştım, hemen sınava gireyim psikolojisi yarattı.
Çok teşekkürler, hayatıma renk kattın.
Fahri Sinan, PMP.
Kariyerim adina yeniden heyecanlanmami saglayan bir adim oldu.Destegin icin cok tesekkurler.
Standart bir sınıf eğitiminden farklı olarak aynı şirket içerisinde sürekli bir arada olmamız sayesinde sadece bir eğitmen değil aynı zamanda bir rehber olarak da çok şey kattın. Eğitim sırasında eğitmen, eğitimden sonraki sınava kadar geçen sürede de rehber olarak çok emek verdin.
Emeklerin için teşekkürler.
Emeklerinin boşa gitmediğini görmek ve tam kadro sertifika sınavında başarılı olmak da ayrıca mutluluk verici.
Tekrar teşekkürler.
İkinci sınıfı temsilen sınava ilk giren ben oldum.
Bunun üzerimde ek bir yükü olmadı dersem yalan olur :).
Algın’dan aldığımız eğitime inanarak ve çizdiği programı takip ederek başarıyı zaten garantilemiştik.
Bu sürecin proje yönetimine bakış açımın gelişmesine ve proje kültürüne bağlılığıma çok büyük katkısı oldu..
Tüm desteği, emeği ve vakti için teşekkürler.
İnsanlar bir işe kalkışırken onları motive eden çeşitli faktörler vardır. Özellikle maddi kazanımlar insanı tetikler, hırslandırır. Ama Algın kardeşimin şirketimize gelmesinden kısa bir süre sonra, böylesine özveri gerektiren bir işe girişmesinin nedeni, motivasyon aracı çok farklı. Bir şeyleri paylaşmayı, insanlara bilgi aktarımı yapmayı, yeni şeyler öğrenmeyi ve öğretmeyi, kısacası hayatın içinde olup insanlara dokunmayı o kadar çok seviyorki, bu meşakkatli süreçte ne kadar yorulsa da, ne kadar nazımızdan bıksada bu işten büyük bir keyif alıyor, kısacası motivasyonu tamamen manevi sebepler. Bu, psikolojik destek seanslarımızda gözlerindeki samimiyetten okunabiliyordu. Eğitim saatleri dışındaki bu seanslar süresince herkesle bıkmadan usanmadan birebir ilgilendi, hepimize bu işin önemini, kariyerini Proje Yönetimi üzerine kurmuş insanların neden PMP olması gerektiğini, sınavın zor ama korkulacak bir süreç olmadığını ve başarabileceğimizi defalarca o kadar çok tekrarladıki, karşımda bana benden daha çok inanan bir insan varken bu sınava girmemek imkansızdı. Dikkat edin sınavı kazanmak demiyorum sınava girebilmekten bahsediyorum. Çünkü asıl zor olan PMP olmak değil, sınava girmeye kendini hazır hissetmekti. Bunun en güzel ispatı bizzat benim. Daha önce PMI Methodology eğitimini çeşitli nedenlerle 2 kez almıştım ama sınava girme cesaretini kendimde bulamayıp hep ötelemiştim. Demek ki Algın’nın eğitim programını diğerlerinden farklı kılan bir şey var..O da Algın’nın ta kendisi ve bitmek bilmez enerjisi (hiç bitmesin inşallah:)). Teşekkürler Algın kardeşim..
İçinizde bir istek vardır, aklınız bir köşeside sürekli durur. Ama bir türlü başlamaya cesaret edemezsiniz, zaman ayıramazsınız, hep istemekle kalırsınız, aksiyona geçemezsiniz.
Uzun süredir Projelerle haşırneşir olan birisi olarak benim için PMP sertifikası almak, bu türlü aksiyona geçemediğim konulardan bir tanesiydi. Ta ki Algın’la tanışıp beraber çalışmaya başlayana kadar.
İlk önce desteğiyle eğitimlerine katıldım ve katılmaktan büyük keyif aldım. Eğitimler esnasında öğrendim ki; sınava hazırlanmanın bir metodolojisi var. Ek olarak sınavın ötesine öğrenmemiz gereken standartlar var. Algın’ın enerjisiyle hafta sonları da olsa, hafta içleri mesai saatlerinden sonra da olsa eğitimleri tamamladık.
Kendi adıma uzun zamandır çalışmadığım yoğunlukta sınava hazırlandım. Algın’ın yapılması gerektiğini söylediği herşeyi yerine getirdim. Motivasyonumuzun düştüğü, iş yoğunluğunun arttığı dönemlerde Algın’ın telkinleri ve ısrarlı takipleri sonucunda çalışma sürecinden kopmadım.
Dolayısyla; Açtığı eğitime katılımımı kabul ettiği için; eğitim süreci sonunda PMP sınavına çalışma sürecindeki hazırlık konusundaki guidance için; Moral, Motivasyon desteği ve sınava sürekli çalışmam konusundaki takipçiliği için Algın’a teşekkür ederim.
Sayende aksiyona geçtik, aksiyonu’u ilk seferinde tamamladım.
Teşekkürler,
Sevgiler,
Sevgili Algın, bir eğitim bu kadar mı güzel götürülür, eğitim grubu bu kadar mı sıkı motive edilir. Sana bireysel ve şirket olarak ne kadar teşekkür etsek azdır …
Ben eğitim aldıktan en az 4-5 ay sonra PMP sınavına girdim ve PMP oldum.
Eğitim’in kalitesi ortada yani, ezbere dayalı bir sistem vs. değil …
Sevgiler, selamlar …
Beyaz sayfaların üstünde, yüzbinlerce siyah harf biraraya dizilmişler. Aralarına boşluklar gelmiş kelime olmuşlar. Onbinlerce kelime birleşip tanımları kavramları oluşturmuş. Kavramlar tanımlar evrile devrile süreçlere dönüşmüş. Bütün bu parçalar kelimelerle birbirine bağlanmış. Kelimeler birleşmiş girdi olmuş, çıktı olmuş. Herşeyi birbirine bağlayıp anlama çevirmiş gene kelimeler…
Bütün bu karmaşayı olan biteni anlamaya çalışmış insanlar. Soldan sağa, yukarıdan aşağı sorularla dolu bir bulmaca gibi bir sınavdan geçebilmek için. Bulmacanın kara kutularındaki boşlukları doğru dolduran herkes çitten başarıyla atlamış sayılmış. Bir iki üç… onbeş on altı. Çite takılan olmamış. Ve böylece devam etmiş Algın’ın yarattığı düş. Düşü gören adamın uykusu bozulmadan.
Aslında bulmacadaki her kelime kendi içinde özünden anlamını bulana kadar kendi hikayesini yazmış. Bu saklı hikayeler oraya buraya, başka bir kitabın yüzbinlerce harfinin arasına gizlenmiş. Internetteki milyonlarca sayfanın içinde kaybolmuş.
Bu süreci aslında kelimelerle oynadığım bir oyun olarak gördüm. Kelimelere takılıp gizlendiği yerlerden çıkarmakla uğraştım. Nereden geldiğini benimseyip, nereye doğru gideceğini kestirmeye çalıştım. Risk’in “rızık” olduğunu öğrendim. Bütün bu kelime oyununda, Algın’ı bir sözlükten ziyade,” kelimeleri başka kelimelerle beraber cümle içinde kullanarak anlatan adam” olarak tanımlayabilirim sanırım.
Bu yazıyı yazarken bir de “Algın” kelimesine baktım son olarak:
“aşık, tutkun, toplantı,dernek, zayıf, halsiz görünümlü kişi” tanımlarını buldum. Zayıf halsiz görünümlü adama, güçlü ve canlı paylaşımı ve geri kalan herşey için teşekkür ederim.
Sevgili Algın,
tüm PMP sınavı sürecinde verdiğin destek için çok teşekkür ederim. Benim süreç daha uzun olduğu için, destek de çok oldu haliyle 🙂 Bu kadar çok PMP yetiştirmek herkese kısmet olmaz. You are the best, forget all the rest.
Sezgin Tepe, PMP
Yaklasik 1,5 yil once Algin’dan PMP hazirlik eğitimi almistim. Cok sansliydik ki, Algin ile birlikte calisiyorduk ve PMO’daki gorevi dolayisiyla PMI metodolojisini şirket içinde de mumkun oldugunca uygulamamiza destek ve yardimci oldu.Şirket içerisinde proje yonetimi kulturunun yerleşmesinde çok büyük emeği vardir.
Bunun yanisira eğitimle sinav tarihim arasına cokuzun zaman girmesine ragmen, sinava hazirlanip sertifikayi almam için surekli destek ve motivasyon sagladi. Sonucta 29 Aralik’ta sertifikayi aldim ve o gun en az benim kadar sevindi
Gonullu olarak verdiğin emekler, ayırdığın zaman -ozellikle cumartesilerin- için cooook tesekkurler Algin!